Kağıthane Masaj Salonu
Kağıthane Masaj Salonu
Kağıthane Masaj Salonu Hemen hemen önceki gün dönmüş, iyileştiğimi öğrenmiş, kendini bana tanıtmak için ev sahibimin aracılığını istemişti. Sadece ev sahibimin benim bakımım esnasında yaptığı harcamalar mevzusundaki patavatsızlığı onu çok kızdırmıştı böylece hemen orada bana olan ilgisinin bir kanıtı olarak hanımefendi Jones’a olan tüm borcumu ödedi. Artık ev sahibimin benim üzerimde her hangi bir baskı uygulamaya ya da beni her hangi bir şeye zorlama şansı yoktu. O, düşüncelerini bana açarken ben de gözlerimi kaldırıp onu incelemeye cesaret edebilmiştim. Göze fazlasıyla hitap eden biriydi.
Güzel yapılı, kırk yaşlarında, mütevazi kumaştan bir takım giymiş, parmaklarının birinde konuşurken elini salladıkça pırıltısı gaslımü alan ve adamın gaslımdeki önemini artıran büyük bir elmas yüzük vardı. Yani kısacası, doğumuna ve durumuna özgü bir seçkinlik havası taşıyan ve genelde “yakışıklı bir esmer” denen cinsten biriydi. Yine de tüm sözlerine bolca, bol akıp içimi rahatlatan ve sesimi boğup esasen ne diyeceğimi bilemediğim yanıtlar yerine beni mevzuşmaktan alıkoyan gözyaşlarıyla karşılık veriyordum.
Kağıthane Masaj Salonu
Kağıthane Masaj Salonu Daha sonrasında bana anlattığına gore bu manzara karşı konulmayacak derecede etkilemiş onu. Daha az üzülmem için bir şeyler yapmak istediğinden cüzdanını çıkardı, ev sahibemin aslına bakarsan hazır tuttuğu kalemi ve mürekkebi istedi, talep edilen parayı kuruşu kuruşuna ödedikten sonra benden gizli saklı bir halde ev sahibime eli bol bir bahşiş daha sundu. Ödenmiş makbuzunu alıp direnmemi önlemek için nazikçe cebime koydu. Sinirlerim, geçirdiği şiddetli sarsıntıyı hemen hemen atlatamadığı için halen perişan haldeydi, hüzünlü bir çaresizlik içindeydim.
Ev sahibesi fark ettirmeden dışarı çıkmış, bu yabancı adamla beni bir tek bırakmıştı. Bunu fark ettiğimde paniğe kapılmadım çünkü cansızdım ve çevremde olup, biten her şeye karşı kayıtsızdım. Sadece bu tür işlerde hiç de çömez olmayan beyefendi yanıma yaklaştı ve önce avutma bahanesiyle yanaklarımdan süzülen yaşları mendiliyle kuruladı. Sonra beni öpme cesaretini gösterdi, bendeyse ne bir direnç vardı, ne bir rıza. Kazık kesilmiştim, gözümün önünde dönen hesapla satın alınmıştım, zavallı bedenime nasıl sonuçlanacağına hiç mi, hiç aldırmıyordum. Kızlara özgü o utangaçlık sebebiyle bile en ufak bir mücadele göstermek için lüzumlu canlılık, güç ve yüreklilikten yoksun olduğumdan adamın gönlünün dilediğini yapmasına sessiz bir şekilde katlandım.
Son yorumlar